AH ASIM AH


Bu ne zillettir Akif, açıklık ferman oluyor,
Bunu duyan cahiller tümden üryan oluyor,
Ayetle sabittir ki, uymayan hüsrandadır,
Medet eyle ilahi, gençlik harap oluyor.

Akif; diyordun ki mısralarında;

“Asımın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek
İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek”
Ve bir ütopyayı anlatıyordun,
Benden bahsediyordun,
Batıdan, doğudan, Osmanlıdan, turandan
Sevgilinin ümmetinden yani bizden bahsediyordun.
Şu anda uyuyan,
Çakalların üzerlerine toprak attıkları,
Bu kokuşmuş âlemin,
En büyük beşeri ateşinden.

Peki ne oldu Asıma, nesline ne oldu,
Bahar gitti mi ki bir hazan rüzgarıyla,
Güller açılmadan goncalar mı soldu,
Bülbüller yok, kargalar mı sardı dalları,
Çakal sesleri geliyor, kurtlar zincire mi vuruldu,
Senin neslin değil miydi,?
Umutsuzlukları orta yerinden,
Bakışlarıyla keskin bıçak gibi kesen.
Ve senin neslin değil miydi, ?
Doğmamış şafaklar isteyen,
El değmemiş toprak gibi, gün yüzü görmemiş,
Açmamış çiçekler isteyen,
Arı konmamış, daha tomurcuklanmamış gibi,
Rahmet yağmurları isteyen,
Kara bulutların ardından gelen, hani yıldırımlardan sonra.

Anla Akif,
Zaman senin zamanın değil,
Şimdi vatan sevene vatan dar,
Para kimde ise herkese o yar,
Sütre gerisinde saklananlar var,
Çanakkale, Sakarya unutulmuş,
Artık yalnızca hatıralarda kâr.
Ve şimdi çıplaklığın adı olmuş medeni,
Gel Akif, gör bunları taklit edeni,
Delik deşik etmişler sağlam bedeni,
İncitmişler toprağında hem seni hem dedeni.

Nerde Asımın nesli,
Nerde senin milletin,
İnanamıyor insan, kim bunlar,
Ey Akif, tanıyamazsın Asımıda neslinide,
Damlalar boncuk boncuk inerken kançanağı gözlerinden,
Bozulmuş, değişmiş zamanla her şeyin aslı,
Kılıçlar çıkmamış paslı kınından,
Ve herkese yar olmuş madde şimdi bak.
Şener İŞLEYEN
Perşembe, Aralık 25, 2008 tarihinde Unknown tarafından kaydedilmiştir | 0 Yorum »

0 yorum: