KADIN VE ERKEK ÜZERİNE


 Çinli bir bilgenin erkeklere beş öğüdü şöyle; 
1. Ev işlerinde ve zor işlerde sana yardım edecek olan, aynı zamanda da iyi bir işi olan bir kadın bulman önemlidir. 
2. Esprili, nüktedan ve seni güldürmesini bilen bir kadın bulman önemlidir.
3. Kendisine güvenebileceğin ve sana hiç yalan söylemeyecek bir kadın bulman önemlidir.
4. Seninle aşk yapmayı seven bir kadın bulman önemlidir.
5. Bu dört kadının birbirini tanımamaları çok daha önemlidir. Espiriyle karışık farklı bir bakış açısı…
 Benim, kadın ve erkek olgusuna farklı bir perspektiften ve hatta çok uç noktadan kadın ve erkek nasıl görünüyor konusunda yıllar önce kaleme alınmış bir yazıyı tekrar bu hafta sizinle paylaşalım.
KADIN DEDİĞİN… (Erkekler için)

Kadın dediğin güzel olacak arkadaş.
Güzel dediysek, 1,80 boyunda, 90-60-90 ölçülerinde, sarışın, mavi gözlü demedik.
Senin baktığın yerde, senin baktığın açıda, sana güzel gelen kadın, en güzelidir dünyanın.
Şöyle savurdu mu eteğini, ruhun rüzgârına kayacak.
Bacakların, ayakların, bilekten bağlı ayakkabıya tutunan parmakların, seyrine doyamayacaksın. Bakımlı olacak kadın dediğin.
Saçları ipek, topukları pembe, boynu ince, salındı mı kuğu gibi zarif olacak ve zarifliğinin ortasında bir hanımefendi barındıracak.
Güzel olacak ama kaşı, gözü, bacağı, göğsü ve göbeğinden önce, sözü doğru, ruhu aydınlık olacak, güzelliği komple olacak.
Korkmayacaksın gecenin bir vakti sol cenahta yüzünü gördüğünde. Yani bir kâbus gibi yaşamayacaksın gerçeğini de.
Güzel olacak ama, aklını evde tutacak kadar da akıllı.... Seni elinin tersiyle değil, avucunun içiyle kavrayacak... Paylaşmayacak seni kimseyle, bir gün seni biriyle görürse, çocuklarına ah ettirmeyecek ve etmeyecek kendisi de tutamadıysa seni. Öyle bir tutacak ki, bileceksin ki emin ellerdeyim, başkası tutamaz beni böyle. Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek küçük kurtçuklarla.
Sıradan ve kabullenir yaşamanın ne demek olduğunu sindirmiş olacak içine.
Asla şatafat düşkünü olmayacak.
Doğum günlerinde bir sıcacık öpücüğün yerini, tek taş bir De Beears'ın alamayacağını algılayacak kadar doygun olacak. Hatırlaman yetecek özel günleri, pahalı bir hediyeyle savuşturmadan, sadeliğin içinde fark edilir olabilmeyi, gösterişli kıyafetle bir tutmayacak. Duruşu, oturuşu, yürüyüşü abartılı değil, basit hiç değil, sadelikten oluşacak. Kendini süs bebeği gibi ortaya atıp, fingirdeşmeyecek başkalarıyla.
Ekonomiden, politikadan, milli maçlardan ve kültürel olaylardan haberi olacak. Bizi kim yönetir, nasıl yönetir, demokrasi, monarşi, oligarşi nedir bilecek, saf hatun numarasıyla cahilliğini güzelliğiyle örtmeye yeltenmeyecek.
Gezip, eğlenmesini bildiği kadar, pazar parasını kozmetiğe yatırmaması gerektiğini, domatesin, ekmeğin, soğanın, kıymanın kaç para olduğunu bilecek. Cak cak telefonda konuşup, niye böyle fatura geldi hayret tribine girmeyecek.
Eşini dostunu kollayacak ama içi vıcık vıcık dedikodu yumağının içinde kaybolmayacak. Marka düşkünü, moda düşkünü olmayacak kesinlikle... Takip edecek ancak yakışanı seçecek. Sökük, paça boyu ve fermuar dikmeyi bilecek, her seferinde terzi aranmayacak pırnık pırnık. Elinden her iş gelecek. Marifetlerini sadece seni elde ederken değil, seni elde tutarken de gösterecek ve tüm bunlar içinden gelecek içinden, göstermelik olmayacak. Adamın sinirini bozmayacak, tepesini attırmayacak, cinleri başına toplamayacak, kör olası dilini gerektiğinde yutacak...
Çarşı pazar görmesini, sana don kilot almasını, gömlek, ayakkabı numaranı bilecek... ve zevki seni giydirecek kadar yerinde olacak, kendisini giydirmeyi bildiği gibi. Orada burada dedikodu yapmayacak, laf taşımayacak, ayıkla pirincin taşını durumlarına sokmayacak. Ortalık yerde kahkahalarıyla sebepsiz çınlamayacak.
Dekoltenin dozunu kaçırmayacak ama sıkı sıkıya da kendini ambalajlamayacak. Açık saçık olan elbisesi değil, sana olan ilgisi olacak ve bunu gösterebilecek medeniyeti... Onu bir kediyi sever gibi seveceksin yanıbaşında ve huzurla... Öyle 'çağırdım, gelmedin, geç kaldın, aramadın, sormadın, kiminleydin, hesap ver' yapmayacak.
Sana yüreğiyle güvenecek, inançlarıyla sokulacak, bilmem kimin sözüne aldırmayacak, asla arkadaşlarının arkasından konuşmayacak, hele küfür hiç etmeyecek.
Sınırını zorlamayacak, salya sümük ağlamayacak, kıytırık nedenlerden hır gür çıkarmayacak. Sözü dinlenir, anlaşılır olacak. Bir hatayı allayıp pullayıp abartmayacak.
Gömleklerini o ütüleyecek ve o gömleğe hangi pantolon yakışır bilecek. Ama hayatı giyim kuşam üstüne kurulmayacak. Uyum ve uyumsuzluk nedir bilecek. Bir kere, topuklu ayakkabıyla spor ayakkabının ayrımını yapabilecek arkadaş. Dağa çıkarken rugan ayakkabı giymeyecek. 'Of yoruldum, beni ara, beni al, beni bul, bunu isterim' değil, 'sence de uygunsa, yanındayım, ben gelirim, merak etme' olacak lügatında. Tereciye tere satmayacak yani. Maneviyatı güçlü olacak kadın dediğinin. Ki gücünü senden önce yaradandan aldığını bilecek, yerine göre tapılacak kişinin Allahtan sonra sen olduğunu bilecek. Seni sevmeyi ibadet bilecek, namazları arasına seni sığdırmayacak, namazlarını senin arkanda eda edecek kadar sana emin olacak. Hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur.
Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek ve arkandan laf söyletmeyecek....
Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş. Koyun gibi yatmayacak, kımıl kımıl olacak yatakta. Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak. Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak.
Uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini, ruhunu, herşeyini. Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.
Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin. Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük. Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak. En seksi leydi olmayı da bilecek, hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de. Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küsmeyecek, süründürmeyecek.
Kadın dediğin ayıp nedir bilecek. Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek. Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her tartışmada ayrılalım tehtidi savurmayacak. Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak...
Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürsüz yemeklerle işi olmayacak. şöyle pastırmalı kuru fasülyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz. Salatasız oturmayacak yemeğe. Temiz olacak herşeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri. Yahut pahalı parfümlerin sindiği, süslü püslü boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin.
Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş. Buram buram kadın kokacak kadın dediğin.
Kadın dediğin güzel olacak ama eli yüzü düzgünden çok öte birşey. Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da...
Paranın gücünü bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak. Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmeyecek. Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek, üstüne sevgili edinmeyecek.
Sarışın, renkli gözlü, uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya... Kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir, olacak. Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha. Ağzı sıkı olacak kadın dediğin. Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak...
Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından, dırdırcılardan, unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan, raf süslerinden, tehtidkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan olmayacak.
Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak. Komplekslerini güzelliğiyle örtmeye çalışmayacak. Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.
En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa... Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle.
Analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyi de...
Kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek.
Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle, sınırlamayacak.
Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla... Bileceksin ki evde 'O' kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana... Öyle bir kadın işte...
Ve Sende adam olacaksın seçmesini bileceksin!"

ADAM DEDİĞİN… (Kadınlar için)

Bu kadar cesur olunabileceğini öğretmediler mi sana... hem ne derler sonra...ayıp... hadi canım... Adam dediğin cesur olacak! Baktı mı şöyle karşıdan, için titreyecek için. Ayaklarında bir dermansızlık, seni alıııp götürecek. Artık ev mi olur, deniz mi, gökyüzü mü, nedir bilmem. Alsın götürsün yeter. Adam dediğin; Sana ihtiyacım var demeyi bilecek. Seviyorsa seviyorum var mı, diyebilecek. Korkmayacak ne aşksızlıktan ne parasızlıktan ne senden ne başkasından... Öyle sümüklü böcek gibi yapışmayan cinsten, kalabalıklarda gözlerini senin üzerinden ayırmayan. Tamam, sigaranı O yakacak, kapıyı sana O açacak, yemeği senin için ilk O tadacak, kibar olacak kısaca asla yapışık ikiz değil. Oturup kalkmasını, kültür yapmasını, iki maç anlatmasını, dini, ekonomiyi, siyaseti bilecek... Misal; ayet bilecek, hadis bilecek, Avrupa başkentlerini ya da Atatürk’ten sonraki 4 cumhurbaşkanını sayabilecek tereddütsüz... Vizyonu olacak vizyonu, televizyondan bakmayacak hayata. İki laf ettiğinde bileceksin ki anlamış da başka konuya atlamış bile. Uyuşuk olmayacak adam dediğin leb demeden leblebiyi yutacak. Sabah saati kurmadan kalkabilecek ve çoraplarını nereye koyduğunu bildiğinden sabahları debelenmeyecek, titiz değil ama, bir kadına ihtiyacı olmadan da yaşayabileceğini gösterecek. Adam dediğin sihirli olacak azıcık, ruhuna ulaşmayı öğretecek. Biraz da kıskanç olacak, vurdu mu ses getirmeyecek ama vurmaktan beter edecek gözleriyle... öyle bir adam işte.... Arada sırada dokunmayacak sana. Aramayacak. Mavi bir kaç gömleği olacak illaki senin ütülediğin. Merak edeceksin merak, öyle lök diye burnunun dibinde bitivermeyecek. İnsanın iyi hali var kötü hali var, sende bazen görmek istemeyeceksin, anlayacaaaaak.... Adam dediğin, güdümlü değil eğitimli olacak. Okuduğunu anlayacak, bilmediğine bilmiyorum diyebilecek, sallamayacak özet... Lügatında -haklısın-doğru-evet-gidelim-yapalım-merak etme-sen üzülme- olacak. -üzgünüm-yorgunum-belki-yarın-olmaz olmayacaaaaak... Kasımpatı gibi açılıp saçılmayacak. Bacakları kalınsa, yazın güneşin altında kısa don ve naylon terlik giymeyecek.
Adam dediğin bir söylediği sözü unutmayacak, geri almayacak, temcit pilavı gibi çıkarıp çıkarıp höykürmeyecek. Utanmayacak, arlanmayacak, başkasının karısına da yan gözle bakmayacak. Azıcık namuzsuz olacak tamam ama o namussuzluğu ancak ve ancak senin uğruna, değerleri ve onuru uğruna kullanacak... Adam dediğin tespih çekmesini de bilecek camide, sallamasını da bilecek geyik muhabbetlerinde. Hayatı dolu dolu olacak, bilgide, görgüde, hoşgörüde alan olacak hep ama tevazuda, büyüklükte veren olacak. Aldığından daha fazlasını verecek işyerinde ve evinde, ince hesapların peşinde olmayacak, büyük düşünecek, torununa bırakabilecek kadar değerleri olacak dedesinden kalan. Adam dediğin anlayacak içecekten, yemekten... Balığın yanına gazozu, karpuzun yanına peyniri, sütün yanına çikolatayı koyacak. Çayı şekersiz, neskafeyi sütsüz, şalgam suyunu tek içişte bitirecek. Sert olacak sert adam dediğin, sözünü sakınmayacak, koydu mu yumruğunu masaya, bileceksin ki susman gerek... Adam dediğin öküz olmayacak ama hiçbir treni de kaçırmayacak. Geç kalmayacak, zamanından öncede yola düşmeyecek, program delisi değil, tam karar gelecek. Yemek masasında koltuğunu tutacak ama yılışmayacak salya sümük. Ağlayacak omzunda yeri gelecek ama sana abanmayacak. -sen yoksan ölürüm- acitasyonu yapmayacak. Arabesk dinleyecek ama hislenecek seni düşünüp, kesmeyecek kolunu budunu. Vurdulu kırdılı filmlere para verip gitmeyecek. At gözlüğü takıp gezmeyecek sağda solda... Kavun peynir yiyecek yemek olmadığında. Sushi'yi de deneyecek ama. Yeniliğe açık olacak her daim, yemem diye tutturmayacak.
Adam olacak adam... Odun gibi çıtır çıtır değil, kömür gibi için için yanacak içinde ve arkasını dönüp uyumayacak seksüel zevkleri bitince. Şefkat olacak adam dediğin anlıyor musun? Gönlünü almasını, sinirini çözmesini, seni memnun etmesini bilecek. Yan gözle şöyle bir süzmesiyle için eriyecek... 'Kırıldım, yamuldum, küstüm, konuşmam' demekle olmaz. Neyse sorun çözecek, ertelemeyecek. Bilecek hayatın kurtarılası anları olduğunu ve o anı bir daha geriye saramayacağını.
Matematik bilecek. Logaritma nedir, türev nasıl alınır, karekökü filan… Kafadan çarpıp bölecek, ayın sonunu getirebilecek. Kıllı olacak adam dediğin ama senin üstünde balıksırtı gibi kaygan. Oklava tutar gibi tutmayacak kollarını. Aşkı için dağları delecek, fizana gidecek, ama dönmesini de bilecek, kıçının üstüne oturup beklemesini de.
Adam dediğin iyi araba kullanacak kardeşim!. Direksiyon hakimiyeti, yön kabiliyeti 100'de 1500 olacak. Bastımı gaza saçların savrulacak, bir iki manevrayla park ediverecek arabayı, mel mel bakmayacak...
Bir salon beyefendisi olacak. Belinden kavrayıverecek uzun parmakları, dansa kaldırırken... Arada bir elini havalandırıp seni döndürecek, soluğuna soluğunu değdirecek, ne zaman duracağını da bilecek. Kendini göstere göstere afişe etmeyecek. 'tamam hoşum, akıllıyım, param var ama kadınıma da sadığım' dedirtecek... Valla bence adam dediğin güzel öpecek, dili gezerken ağzında, elleri tüm vücudunda olacak başka yolu yok. Gözlerin kapanıverecek o seni öperken, aşk sadece yalap şaptan ibaret değil hissi verecek, boynunda nefesi gezerken. Yanlışlıkla teni tenine dokunsa, tüylerin diken diken olacak, sana ‘bu benim erkeğim’ dedirtebilecek. Mutfakta misal; aniden dibinde bitiverecek. Elinde domates filan ne varsa fırlatıp atacaksın lavaboya, masa arayacaksın masa, üzerinde yemek yapmak için değil ama.... Dünyevi zevkleri tadacak bir kere. Hangi ortama ne gider bilecek. Oynamayacak öyle artist gibi, kıkırdamayacak kadın gibi, kocaman kahkahalar savuracak etrafa kendinden emin, nerede gülünür, nerede yas tutulur bilecek... Bakışıyla kılcal damarların titreyecek, dokunuşuyla ter boşanacak etinden, korkuyla değil ama minnetle sokulacaksın koynuna. Adam dediğin ter kokacak ter. Teriyle ıslanacaksın, sırtında mı, göğsünde mi, kolunda mı bilmem, yatağa birlikte öyle dolanacaksın. Aşk olacak aşk adam dediğin tepeden tırnağa, aşk… Romantizmi birkaç duygusal şiirle kısıtlamayacak. Koyacak mangala biftekleri, kırdı mı birde soğan yanına, şarkılar söyleyecek neşelisinden, kederlisinden yahut gidecek bir techno bara, ritmde boğulacak sallanırken. Yanında yabancı gibi değil, ben bu adamın ciğerini bilirim bakışlarıyla dolaşacaksın... yoksa ne?.... Çalışkan olacak çalışkan, tuttuğunu koparacak. İşçi olacak işçi, çalışmadan karizma satmayacak. Yeri gelecek limon satacak, utanmayacak. Taşı sıktı mı suyu çıkacak. Baba parası yemeyecek, babasına destek çıkacak. Annesini sevecek ama kadınına kuma getirmeyecek. Almayacak başkasının ahını da, kadınının ahını da. Aile, akraba nedir, bayram seyran kimler aranır sorulur, kimler küstürülmez, kimlerin elleri öpülür... Bilecek...
Büyüklüğünü, önündeki ceketin düğmesini ilikleyerek değil, önünde ceket iliklettirerek farkettirecek. Dobra olup kabalaşmayacak. Eleştirinin ince ayarını, bir terzi maharetiyle teğelleyecek. İnsanları kırmadan da hataların onarılabileceğini öğretebilecek. Öyle hemen yorulmayacak, sızmayacak ve hiç başı ağrımayacak. Dişleri, tırnakları, burnu ve saçları temiz olacak.
Adam adam kokacak, parfümlü züppe değil. Kudurmadan eğlenmeyi bilecek, kudurtmadan dize getirmeyi bildiği gibi.
Adam dediğin yazın buz gibi, kışın soba gibi olacak. Çok şişman, çok zayıf, çok uzun, çok kısa, çok yakışıklı, çok sıradan, çok titiz, çok mükemmeliyetçi, çok kaba, çok kıskanç, çok bayağı olmayacak. Normal ama aykırı olacak. Sıkmadan sıkıştıracak, baymadan bayıltacak, ezmeyecek ruhunu anlıyor musun? Sarsacak ama, sarsıntın depresyondan olmayacak... Demem o ki; adam adam olacak, adam gibi adam dedikleri... Ama sen de hakikaten kadın olacaksın. Bütün bunları yaşatabilecek bir ruhu yetiştirebilecek bir koca yürek, bir koca ana. Ana olacaksın... Bir adam büyütmek o kadar da kolay değilmiş di mi? Ne o, hazıra mı konacaktın? Böyle analar olmasa, böyle adamlar nereden bulunur söyle, hadi söyle?
Sende analığını bileceksin, kadınlığını bildiğin kadar, otur oturduğun yerde erkeğine ram ol!...

Şener İŞLEYEN (ilk yayın tarihi 08/03/2005 - ikinci yayın tarihi 22/04/2009)
Çarşamba, Eylül 24, 2014 tarihinde Unknown tarafından kaydedilmiştir , | 2 Yorum »

2 yorum:

Muhammed CEYLAN dedi ki... @ 22 Nisan 2009 16:30

Kadın - Erkek ilişkilerinde mantık olmuyor. Her iki tarafıda mükemmelliyetçi bir gözle yazmaya çalışmış yazan kişi. Ancak "O Tanımlanan Erkek" ya da "O Tanımlanan Kadın" olmak sadece bireyin kendine değil karşısındakine de bağlıdır.

Sizin gönlünüzde barındırdığınız saf ve cesur düşüncelerinizin icraata geçebilmesi için karşıdakinin de aynı anda talepkar ve buna uygun olması gerekir.

Yani Kadın ve Adam birbirlerini buldukları zaman sergileyebilirler bu davranışları, yoksa ben yapayım da...... şeklinde olmaz kanımca. Yazıya bu şekilde farklı bir bakış açısı kazandırmak istedim ben de.

Ne dersiniz, haksız sayılmam herhalde...

Anne dedi ki... @ 29 Nisan 2009 16:44

SADECE SEVGİ YETER BELKİDE NE DERSİNİZ? Sevgi oldumu herşey zaten kendiliğinden hallolur.Kusurlar kusur olmaktan çıkar.Kavgalar sonunda öyle bir tatlıya bağlanır ki bir bakarsın daha bir seviyorsun sevgiliyi.Sevgi oldumu herşey daha kolay ve çekilebilir olbilir.
SEVGİ YETER EN GÜZEL BİRLİKTELİKLERE...
O ZAMAN KADIN EN GÜZEL VE EN MÜKEMMEL KADIN, ERKEK EN YAKIŞIKLI VE EN MÜKEMMEL ERKEK OLUYOR.

SEVGİYLE KALIN...