AĞLARIM


Sararan yapraklar dökülürken, bilinmeyen yörelerden,
Yeni tomurcuklanmış güller getirir.
Bağlar tümden kopmuşken, durmuşken zaman
Ve batacak sanırken dünyayı insan!
Ağlarım, bizde ağlayandır sultan…

İşte orada, her şeyin bittiği yerde,
Uykusuz sabahlar kucaklar beni
Nefesler yanar, sürgün evim, köyde savaş var,
Kin, nefret katılaşmışken yüreklerde,
Öç alır, mahpus olduğun müebbet oklar,
Sen yoksun gülşene hüzün çöker yar,
Nefretin buzları erir, yüzünde umutlar, hasatlar yanar,
Ağlarım, gökyüzü benimle ağlar…

Susarken dudaklar, kapanırken gözler,
Ve ben geldim derken ölüm denen varlık,
Kapanmışken gökyüzü toprağın üzerine
Güneşe varabilmek için yol kalmamışken,
Taşlaşmışken gönüller, ruh ararken bir damla suyu
Ağlarım, gözyaşımla yıkarlar beni…

Değiştiremeyeceğim gerçeklere ve
Kaçınılmaz acılara rağmen,
Veremeyeceğim kadar iste,
Dayanamayacağım kadar işkence et,
Ben ölürüm sesimi ölüler duyar,
Bilirim deryada sular da yanar.
Ve ağlarım,
Her damla bir derya yapar…

Kuruyasıca eller hala gül koparırken,
Kan kusan yürekleri hissederken derinlerde,
Toprağın sızlanışını, içimdeki devrimi
Bir devrimci gibi duyarak, düşünerek,
Ve güllerin beyaz rengini değiştirerek,
Çatlatarak toprağı, tohum filizlensin diye,
Sularım, son damlasını akıtmaya yemin ederek,
Ağlarım mevtime, kabrimi terk eder kuşlar…

Ve yosun tutar toprak kokusunu,
Yeşile çalar ateşteki kor alev bile,
Çiçekler açar, amber kokulu bade güllerde,
Ben yalnızca,
Ağlarım günahlarıma, melekler benimle ağlar…
Şener İŞLEYEN
Pazartesi, Kasım 03, 2008 tarihinde Unknown tarafından kaydedilmiştir | 0 Yorum »

0 yorum: