KURBAN UMUTTUR...

KURBAN, SİZİ BEKLEYENLERİN UMUDUDUR
Hayatında hiç et yememiş ya da yiyememiş insanlar var.
Sizin verdiğiniz iki kilo eti güneşte kurutup, havanda döverek toz haline getirerek siz bir daha gönderene kadar (ki eğer gönderirseniz) kaynamış suya tuz atar gibi bir tutam atarak aylarca belki yıllarca iki kilo eti katık yapanlar var.
"Kurban bayramı gelse de yine evimize tanımadığımız dostlarımız gelip halimizi hatırımızı sorsa" diye bekleyenler var.
Duymuşsunuzdur, Çanakkale Savaşında iki metre aralıklı iki siperden, düşman safları kısmında vurulmuş arkadaşını kurtarmak için kendi bulundukları siperden yeltenen askere komutanı; "gitme, hayatını tehlikeye atma, O zaten birazdan şehid olacak" der. Fakat asker dinlemez şarapnel parçalarının kaldırdığı toz bulutu içinde karşı sipere gider, arkadaşını omuzlar ve komutanının bulunduğu sipere getirir. Komutan şehid olmuş askeri görünce "bak arkadaşın ölmüş zaten, hayatını tehlikeye atmana değer miydi?" der. Şehid arkadaşı başında göz yaşı döken askerin cevabı sarsar tüm cepheyi... "Değer Komutanım. Yanına vardığımda arkadaşım yaşıyordu, gözlerimin içine bakarak 'geleceğini biliyordum kardeşim' dedi ve tebessümle gözlerini kapadı" der.
Belki malınızdan, mülkünüzden, çocuğunuzun harçlığından kısarak kesip dağıtacağınız veya bağış yapacağınız kurbanlar, maddi olarak sizi biraz sıkıntıya sokabilir. Hatta dağıtılan kişilerin ihtiyaçlarını bile karşılamayabilir, yaralarına merhem olmayabilir, dünyanın her hangi bir yerinde açlıktan ölmek üzere olan bir çocuğa ulaşsa bile onun hayatını kurtaramayabilir de... Ama onlar geleceğinizi biliyor ve bekliyorlar din kardeşleri olarak sizleri...
Belki; İbrahim, Allah'a verdiği söze olan bağlılığı ve sadâkatiyle oğlunu kurban edecekti fakat, İsmail kaderi ilâhiyeye olan teslimiyetiyle beraber uzatırken boynunu bıçağın önüne, Cebrail'in geleceğini biliyordu tevekkülüyle... Kimbilir?

Pazartesi, Ekim 14, 2013 tarihinde Unknown tarafından kaydedilmiştir , | 0 Yorum »

0 yorum: